12 Nisan 2009 Pazar

Boşluğa Bırakılan Gülümseme

Yan masada oturan adam sessizce seslendi ‘boşuna bakınma’…bana mı söylüyordu diye bir an düşündüm.o yöne bakmak istedim ama bakmakta istemedim.böylesine aptal bir günde kimseyle muhatap olamazdım…tekrar seslendi ‘yazık ediyorsun kendine’ bu kez sesin sahibinin muhatabı ben olduğunu düşündüm.dönüp yan masaya baktım.adam yorgun bir gülümseme bıraktı zamanın boşluğuna…bana mı söylüyorsunuz dedim…evet evladım dedi… buradan sana hayır gelmez dedi…niye deme isteği duymadım.bu gerçeği zaten biliyordum…birinin bana anımsatmasına gerek yoktu ,buz gibi gerçeği.bu kez ben donuk bir gülümseme bıraktım zamanın boşluğuna…havada asılı kalmıştı sanki benim gülümsemem…ne kadar da yapmacıktı…döndüm içkime,gerçek dostumun önümdeki şişe olduğuna çoktan inandırmıştım kendimi…bir bakış attım sadık dostuma…kim demişse şişede durduğu gibi durmuyor diye doğru söylemiş…ben hep yanındayım der gibi sıcak bir gülümseme bıraktı zamana…bu gülümseme nedense çok sıcak geldi bana…kadere isyan etmeden,elimdekilerle yetinmem gerektiği gerçeğini bir kez daha hatırladım. küfür etmekten vazgeçtim içinde bulunduğum mekana…bende şişeme karşılık verdim, buruk ve sıcak bir gülümseme bıraktım zamana…

Hiç yorum yok:

Geceye not

 Uykusuz bir gece daha Kafamın içindeki sesleri susturamıyorum Martıların çığlıklarına karışıyor içimdeki gürültü Düşünceleri sıraya dizmeye...