25 Eylül 2009 Cuma

Hayat Buraya Hiç Uğramamış

doğduğum evde,
karanlığın ortasında düşünceler içindeyim...
başımı kaldırıp bu eski ve bakımsız evde göz gezdiriyorum...
sanki burada kimse yaşamamış,
umutlar uyanmamış,
kızgınlıkla söylenen sözler ağızdan çıkmamış,
küsülmemiş,
barışılmamış,
hayattan şikayet edilmemiş,
hiç hayal kurulmamış,
hiç gözyaşı dökülmemiş,
yenmemiş,
içilmemiş,
nefes alınmamış,
takvimdeki yapraklar eksilmemiş,
hayat buraya hiç uğramamış,
beni ben yapmamış,
hayat nerede peki?
o ne?

12 Eylül 2009 Cumartesi

Düş ve Düşünce Çıkmazı...

rendekar doğru mu söylüyor ?
"düşünüyorum öyle ise varım"
oldukça makul.
fakat bundan tam tersi bir sonuç,
varolmadığım,
bir düş olduğum sonucu da çıkar.
düşünen bir adamı düşlüyorum.
düşündüğümü bildiğim için ben varım.
düşündüğünü bildiğim için,
düşlediğim bu adamın da var olduğunu biliyorum.
böylece o da benim kadar gerçek oluyor.
bundan sonrası çok daha hüzünlübir sonuca varıyor.
düşündüğünü düşlediğim bu adamın beni düşlediğini düşlüyorum.
öyleyse gerçek olan biri beni düşlüyor...
o gerçek ben ise bir düş oluyorum....

İhsan Oktay Anar

8 Eylül 2009 Salı

Eksik Hayat

dokunmak bir cehennem,
dokunmadan bakakalmak ayrı bir cehennem,
istesende istemesende bu hayatı yaşamak zorundasın,
tamamlamak zorundasın bunca yarım şeyleri,
olduğun yer,
olmak istediğin yer arasında gidip gelen,
eksik bir hayat,
olmamışları oldurmakla yükümlüsün,
son vermek istesende,
olmuyor,olamıyor....
hep bir tarafın durduruyor seni
bu amansız,
bu acımasız yaşamı noktalamana birşeyler engel oluyor,
bir yanın durmak istiyor olduğun yerde,
diğer yanın geri gitmek istiyor umarsızca...
bir diğer yanınsa herşeye rağmen ileri gitmen için uğraşıyor....
sen ise bir orada bir burada harcanıyorsun çoğunlukla....

Gibisin

karanlıkta,uzaklarda bir yerde ışık hüzmesi gibisin,
yağmurda,şemsiye altı
kar'da ısınılası bir yer
yalnızken omuzdaki el
ağlarken boğazdaki hıçkırık
konuşurken ses
susarken sessizlik gibisin
uçarken kanat
koşarken ayak gibisin
elmanın diğer yarısı
sağ elimin karşısındaki sol el gibisin

Yaz Sonu

yaz inceliyor, güz
bizse hiç büyümeyen rus bebekleri
bir düşte karşılaşmıştık, bir düşte kaybolduk
hadi birimiz uyandırsın artık ötekini
birbirinin karanlığına kapatılmış
birbirinin içinde tipiye tutulan
her kozaya ayrı biçilen uzun kışlardan
hadi birimiz uyandırsın artık ötekini
ilkgençliğin yazıları bitti.
Şimdi bırakılmış çiftlikler
yağmurlarla boşalmış leylek yuvaları
elimizde sorular, gün yeniden dağıtıyor
kalanlar için yazılanları
yaz sonu yaz sonu yaz sonu
Biliyorum
yine haziran yine temmuz yine ağustos

Murathan Mungan

Geceye not

 Uykusuz bir gece daha Kafamın içindeki sesleri susturamıyorum Martıların çığlıklarına karışıyor içimdeki gürültü Düşünceleri sıraya dizmeye...