12 Mayıs 2010 Çarşamba

Çaresiz İsyan

Kaç bahar geçti şu genç ömrümden,kaç iklim değişti bu yürekte..
kimler ıskaladı kalbimi,kimler paramparça etti ruhumu…
kaç sevda eskittim kim bilir,kaç hayal öldü ıssız gecelerde.
düşünmediğim bir gece var mıdır halimi,nedenlerini niçinlerini sorgulamadığım bir anı varmıdır bu cehennemin.
hayatın aldıklarıyla verdiklerini hangi toplama kuralı pozitif yapar,hangi oyunu oynasam hayat benimde kazananlar kulübüne kaydeder.
gitsem yenilikçi akıma kapılsam kendimi sıfırlayabilir miyim,kaçsam kurtulabilir miyim prangalardan.
sussam kabullenmiş mi olurum çaresizliğimi,konuşsam kim dinler,bağırsam kim dönüp bakar bu gafile,ne yapsam da derdimi anlatabileceğim birini bulsam…
hayatın kendisinin huzuruna mı çıksam,yoksa hayatı protesto edip son mu versem bu curcunaya.
erkek gibi mücadele mi etsem,kız gibi ağlasam mı,çocuklar gibi mızıkçılık mı yapsam…
kötülükleri öldürsem mi ki,kim kalır ki o zaman hayatta,ruhumdaki lekeyi yıkayacak bir iksir bulabilir miyim masal kahramanlarından.
dua mı etsem bu lekeyi bana armağan edene,kabul eder mi beni verdiği bu lekeyle.
verdiği lekeyle lanetli yapan beni,hangi kutsal kitap temizler.
hangi kutsal varlık bana ilham olur,yüreğimin yangınlarını söndürür,çaresizliğime derman olur…sorularıma cevap bulur…

Hiç yorum yok:

Geceye not

 Uykusuz bir gece daha Kafamın içindeki sesleri susturamıyorum Martıların çığlıklarına karışıyor içimdeki gürültü Düşünceleri sıraya dizmeye...